Mazer, böyle şeyleri hayal etmeye devam etmek istemiyorum. Uyumaktan korkuyorum. Hatırlamak istemediğim şeyleri düşünmeye devam ediyorum. Bütün hayatım sanki ben bir kayıt cihazıymışım ve başka biri hayatımın en korkunç kısımlarını izlemek istiyormuş gibi geçiyor
(Mazer, i don't want to keep dreaming these things. I'm afraid to sleep. I keep thinking of things i don't want to remember. My whole life keeps playing out as if i were a recorder and someone else wanted to watch the most terrible parts of my life)
"Ender'in Oyunu"nda Mazer adlı bir karakter, anılarıyla ilgili derin korkularını ortaya koyuyor ve travmatik deneyimler hakkında rüya görmeye devam etme konusundaki isteksizliğini ifade ediyor. Bu anıların, hayatının en acı anlarını gösteren bir film makarası gibi tekrarlandığını hissediyor, bu da uyku ve uykuyla ilgili anılar konusunda kaygı duymasına yol açıyor.
Bu pasaj, geçmişleriyle boğuşan bireylerin karşılaştığı psikolojik mücadeleleri vurgulamaktadır. Mazer'in uyku korkusu, çözümlenmemiş deneyimlerin bir insanı nasıl rahatsız edebileceğini, zihinsel sağlığını ve huzur bulma yeteneğini nasıl etkileyebileceğini gösteren daha geniş bir temayı yansıtıyor.