Mary Alice Monroe'nun "The Beach House" da, kahramanı geçmişten gelen dokunaklı bir anı yansıtıyor. Sahne, çocuklarına kıyıda sevinçle dans ettiğine tanık olduğu, nostalji ve özlem duygularını uyandırdığı twilit bir akşamı yakalar. Bu bellek, zamanın kısa doğasını ve çocukluk anlarının kıymetini vurgular.
Geriye bakarken, çocuklarıyla etkileşim kurmak, ellerini tutmak ve o kaygısız zamanlarda onlarla oynamak için zaman ayırdığını fark eder. Bu duygu, aile anlarını beslemenin ve uzak bir anı haline gelmeden önce şimdiki sevincinin tam olarak kucaklamasının önemini vurgular.