Ebeveynler nadiren çocuklarını bırakırlar, böylece çocuklar onları bırakırlar. Devam ediyorlar. Uzaklaşıyorlar. Onları tanımlayan anlar - bir annenin onayı, bir babanın başını - kendi başarılarının anları ile kapsanır. Cilt sarkması ve kalp zayıfladıkça, çocuklar anlıyor; Hikayeleri ve tüm başarıları, annelerinin ve babalarının hikayelerinin üstünde oturur, taşlar üzerine, hayatlarının sularının altında.


(Parents rarely let go of their children, so children let go of them. They move on. They move away. The moments that used to define them -- a mother's approval, a father's nod -- are covered by moments of their own accomplishments. It is not until much later, as the skin sags and the heart weakens, that children understand; their stories, and all their accomplishments, sit atop the stories of their mothers and fathers, stones upon stones, beneath the waters of their lives.)

(0 Yorumlar)

Hayatta, ebeveynler çocuklarına sıkıca tutunma eğilimindedir, ancak çocuklar büyüdükçe, kendi kimliklerini yaratmak için ayrılmayı gerekli bulurlar. Kendi başarılarına ve kilometre taşlarına öncelik vermeye başlarlar, çoğu zaman bir zamanlar ebeveynlerinden aradıkları onayı gölgede bırakırlar. Bu doğal ilerleme, çocukluk bağımlılığından yetişkin bağımsızlığına geçiş anlamına gelir.

Bununla birlikte, zaman geçtikçe, birçok kişi kendi başarılarının ebeveynlerinin fedakarlıkları ve hikayeleri üzerine inşa edildiğini fark eder. Annelerinin ve babalarının anıları ve çabaları, bir nehrin yüzeyinin altında duran taş katmanları gibi kendi yolculuklarının temelini oluşturur. Nihayetinde, bu yansıma, nesiller arasındaki derin bağlantıyı vurgulayarak hayatlarının iç içe geçmiş doğası hakkında daha derin bir anlayış getirir.

Page views
10
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.