İnsanlar her zaman çok acele ediyor gibi görünüyor. Rush, acele, acele. Neye doğru koşuyorlar? Hayat bir tür ırk değil. Er ya da geç aynı bitiş çizgisini geçiyoruz. Görünürde sona ermekten nefret edersiniz ve aniden koşmak yerine yürümeyi isterdin, değil mi? Belki de bu yüzden buna insan ırkı diyorlar. Hepimiz bir arada. Ancak bu yarışın galibi ödül almaz. Öyleyse zaman ayırın.


(People always seem to be in so much of a hurry. Rush, rush, rush. What are they rushing toward? Life isn't some kind of race. We all cross the same finish line, sooner or later. You'd hate to get the end in sight and suddenly wish you'd walked rather than run, wouldn't you? Maybe that's why they call it the human race. Well, we are all in it together. But the winner of this race gets no prize. so take your time.)

(0 Yorumlar)

"The Beach House" da Mary Alice Monroe, insanların sıklıkla yaşam boyunca hareket ettikleri çılgınca hıza yansır. Sürekli acele, bireylerin çevrelerinin güzelliğini ve önemli olan anları göz ardı etmeye yönlendiren bir aciliyet hissi yaratır. Monroe, hayatı bir ırk olarak görmek yerine, okuyucuları keyif üzerindeki hıza öncelik verirlerse neyi kaçırabileceklerini düşünmeye teşvik eder.

Yaşamın bir ırk olması metaforu, tüm bireylerin nihayetinde aynı hedefe ulaştıklarını hatırlatır. Bununla birlikte, acele vurgu gerçek deneyimlerden ve bağlantılardan uzaklaşabilir. Monroe'nun zamanını alma çağrısı, herkesi hayatın tadını çıkarmaya çağırır, çünkü onun içinden acele etmek için somut ödüller yoktur. Bunun yerine, gerçek değer yolculuk boyunca her anı takdir etmektir.

Page views
36
Güncelle
Ocak 26, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.