"The Beach House" da Mary Alice Monroe, insanların sıklıkla yaşam boyunca hareket ettikleri çılgınca hıza yansır. Sürekli acele, bireylerin çevrelerinin güzelliğini ve önemli olan anları göz ardı etmeye yönlendiren bir aciliyet hissi yaratır. Monroe, hayatı bir ırk olarak görmek yerine, okuyucuları keyif üzerindeki hıza öncelik verirlerse neyi kaçırabileceklerini düşünmeye teşvik eder.
Yaşamın bir ırk olması metaforu, tüm bireylerin nihayetinde aynı hedefe ulaştıklarını hatırlatır. Bununla birlikte, acele vurgu gerçek deneyimlerden ve bağlantılardan uzaklaşabilir. Monroe'nun zamanını alma çağrısı, herkesi hayatın tadını çıkarmaya çağırır, çünkü onun içinden acele etmek için somut ödüller yoktur. Bunun yerine, gerçek değer yolculuk boyunca her anı takdir etmektir.