Peter, on iki yaşındasın. Ben on yaşındayım. Bizim yaşımızdaki insanlara bir sözleri var. Bize çocuk diyorlar ve bize fare muamelesi yapıyorlar.
(Peter, you're twelve years old. I'm ten. They have a word for people our age. They call us children and they treat us like mice.)
Orson Scott Card'ın "Ender's Game" adlı eserinde Peter ve küçük erkek kardeşinin karakterleri çocukluklarını yansıtıyor. On iki yaşındaki Peter, çocuk olarak kategorize edilmenin ağırlığını hissediyor ve bu genellikle küçümseme ve toplumun gençlere yüklediği sınırlamalarla birlikte geliyor. Kardeşinin iddiası, yaşları nedeniyle potansiyellerinin ve zekalarının göz ardı edildiği, küçümsendikleri duygusunu vurguluyor.
Bu alıntı, gençliğin hayal kırıklıklarını ve çocuk olma etiketinin ötesinde tanınma arzusunu yansıtıyor. Farelerle karşılaştırma, onların yeteneklerini tam olarak takdir etmeyen bir sistem içinde çaresizlik ve manevra yapma hissini ima ediyor. Card, diyalogları aracılığıyla, yaşları nedeniyle eylemliliklerini kısıtlayan bir dünyada kimlikleriyle boğuşan genç bireylerin iç mücadelelerini vurguluyor.