Aranızda günahsız olan ona ilk taşı atsın, dedi bana.

(He who is without sin among you should be the first to throw a stone at it, he said to me.)

by {Liam Callanan}
(0 Yorumlar)
Liam Callanan'ın "Bulut Atlası"ndaki anlatı, ahlak ve yargı temalarını iç içe geçiriyor. "Qui sine peccato est vestrum primus in illam lapidem mittat" sözü, "Aranızda kim günahsızsa, ilk taşı o atsın" anlamına gelir. Bu duygu, hepimizin kusurlu olduğunu ve başkalarını sert bir şekilde yargılamaktan kaçınmamız gerektiğini öne sürerek saflık, suçluluk ve insanlık durumu hakkında derin soruları gündeme getiriyor. Kitap boyunca karakterler etik ikilemlerle dolu bir dünyada geziniyor, kendi kusurlarını yansıtırken toplumsal beklentilerle boğuşuyor. Bu çerçeve, okuyucuları günahın ve kefaretin karmaşıklıklarını incelikli bir şekilde düşünmeye teşvik eder ve sonuçta bize ortak insanlığımızı ve merhametin kınama üzerindeki önemini hatırlatır.

Liam Callanan'ın "Bulut Atlası"ndaki anlatı, ahlak ve yargı temalarını iç içe geçiriyor. "Qui sine peccato est vestrum primus in illam lapidem mittat" sözü, "Aranızda kim günahsızsa, ilk taşı o atsın" anlamına gelir. Bu duygu, saflık, suçluluk ve insanlık durumuyla ilgili derin soruları gündeme getirerek hepimizin kusurlu olduğunu ve başkalarını sert bir şekilde yargılamaktan kaçınmamız gerektiğini öne sürüyor.

Kitap boyunca karakterler etik ikilemlerle dolu bir dünyada geziniyor, toplumsal beklentilerle boğuşurken kendi kusurlarını yansıtıyor. Bu çerçeve, okuyucuları günahın ve kefaretin karmaşıklıklarını incelikli bir şekilde düşünmeye teşvik eder ve sonuçta bize ortak insanlığımızı ve merhametin kınama üzerindeki önemini hatırlatır.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
270
Güncelle
Ocak 21, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in book quote

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}