Jamie ile okul günleri hakkında zar zor konuşmuştu ve bunun bir nedenden dolayı sınırların dışında olan başka bir deneyim alanı olup olmadığını merak etti. Mutlu muydu? Okul arkadaşları kimdi? Hiçbir fikri yoktu. On yıllık sınıf toplantısına katılmamaya karar vermesinin bir nedeni olmalı; Normalde Jamie'nin içgüdüleri sosyaldi. Bir partiye davet edilirse, gitti ve genellikle kendini beğendi; Belki de bu toplantılar için geçerli değildi.

(She had barely talked to Jamie about his school days, and she wondered whether this was another area of experience that was for some reason out of bounds. Had he been happy? Who had his school friends been? She had no idea. There must be a reason why he had decided not to attend his ten-year class reunion; normally Jamie's instincts were social. If invited to a party, he went, and usually enjoyed himself; perhaps this did not apply to reunions.)

by {Alexander McCall Smith}
(0 Yorumlar)

Kahraman, Jamie ile okul deneyimleriyle ilgili iletişim eksikliğini yansıtır ve aralarında konuşulmamış bir bariyer varmış gibi hisseder. Jamie'nin o yıllarda mutlu olup olmadığını sorguluyor ve arkadaşlıkları hakkında merak ediyor, hayatının önemli bir kısmı hakkındaki merakını ona gizem olarak görüyor. Okul günleri hakkında diyalogun olmaması, o bölümden uzaklaşma kararını etkileyebilecek şeyleri düşünmesini sağlar.

Jamie'nin tipik olarak sosyal doğasına rağmen, on yıllık birleşmeye katılmaması seçimi olağandışı olarak öne çıkıyor. Bu davranış, onun hakkındaki varsayımlarını yeniden gözden geçirmesini ister ve toplantıların farklı duyguları tamamen uyandırabileceğini düşündürür. Onun isteksizliği, okul yıllarıyla ilgili çözülmemiş duyguları veya anıları gösterebilir ve genellikle kucakladığı sosyal faaliyetlerden farklı bir ayrılık işaretleyebilir, bu da ilişkilerinin karmaşıklığına derinlik katar.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
46
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}