Yani o karanlık ve karışık gecede, Chaws Chaw uçuşa yükseldi, pençeler kanlı, tüyler şarkı söyledi. Bir savaş kazandı - bir savaş başlıyor!

(So in that dark and tangled night,the chaw of chaws rose to flight,with talons bloodied, feathers singed.A battle won - a war begins!)

by {Kathryn Lasky}
(0 Yorumlar)

Kathryn Lasky'nin "Kurtarma" da, çalkantılı bir gece boyunca kaos ve mücadele ile karakterize edilen önemli bir an ortaya çıkıyor. Gökyüzüne götüren "Chaws Chaw of the Chaws" görüntüleri, durumlarının şiddetli ve umutsuz doğasını vurgular ve hem fiziksel yaralanma hem de mücadelelerinin ağırlığı ile işaretlenmiş bir savaşa girdiklerini düşündürür. "Blooded, Feathers Singed Talons ile" ifadesi, bu kısa zafer için yüksek bir maliyeti gösteren canlı bir çatışma duygusu uyandırır.

Bu zafer, zorlu olsa da, bir sondan ziyade devam eden bir çatışmanın başlangıcına işaret ediyor. "Bir savaş kazandı - bir savaş başlıyor!" Sıkıntı ortasında altında yatan azim temasını kapsar. Tek bir zafer anı elde etmiş olsalar da, önümüzdeki daha geniş zorlukların sürekli çabalar ve esneklik gerektireceğini düşündürmektedir. Lasky'nin anlatısı, göz korkutucu engeller karşısında kalıcı mücadelelerin özünü yakalar.

Stats

Kategoriler
Book
Votes
0
Page views
36
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in book quote

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
'Depresyonda' olduğunu söylüyorsun ama benim gördüğüm tek şey dayanıklılık. Kendinizi berbat ve içten dışa doğru hissetmenize izin verilir. Bu kusurlu olduğunuz anlamına gelmez; sadece insan olduğunuz anlamına gelir.
by {David Mitchell}