"Midcentury" kitabında John Dos Passos, 20. yüzyılın ortalarında Amerikan yaşamının karmaşık sosyal dinamiklerini araştırıyor. Kaç Amerikalının komşularına karşı güvensizlik duygusu geliştirdiğini yansıtıyor ve herkesin bilgi ve bilgiye eşit erişime sahip olması gerektiğini hissediyor. Bu zihniyet, sınıf, iletişim ve topluluklar içindeki bilgi akışı ile ilgili daha derin konuları ortaya koymaktadır.
DOS Passos, tarihte bilginin hem bir güçlendirme hem de bölünme kaynağı olduğu bir an yakalar. Kimsenin diğerlerinden daha bilgilendirilmemesi gerektiği inancı, eşitlik ve bilgi paylaşımı konusunda daha geniş bir toplumsal gerilimi yansıtmaktadır. Bu duygu, bilgiye erişimin güç dinamiklerini ve kişisel ilişkilerini kolayca şekillendirebileceği hızla değişen bir dünyada bireylerin karşılaştığı zorlukları vurgular.