Barbara Kingsolver'ın "Cennette Domuzları" ndan alıntı, dinin kişisel kimlikteki rolü üzerindeki zıt bakış açılarını yansıtır. Bazı bireyler dini kendi kendini keşfetme yolculuğu olarak algılar, kendi inançlarını ve değerlerini keşfetme ve anlamanın bir yolu. Bu görüş, maneviyatla içgözlemi ve gerçek benliğini bulma arayışını vurgular.
Tersine, diğerleri, insanların daha büyük bir topluluğun veya kolektif ideolojinin parçası olduklarından dinin bireysellik kaybına yol açabileceğini savunuyorlar. Bu açıdan, ortak inançlara uyma eylemi, kişisel kimliği gölgede bırakabilir, bu da inancın üyelerin kalabalığın içinde kaybolmasına neden olabileceğini düşündürür. Bu ikilik, din, topluluk ve öz kimlik arasındaki karmaşık ilişkiyi vurgular.