Philip K. Dick'in "Ubik" romanında, zaman yolculuğu kavramı benzersiz bir şekilde araştırılmıştır. Kahramanı geleneksel anlamda geleceğe veya geçmişe seyahat etmez; Bunun yerine, önceki madde durumlarını ortaya çıkaran bir süreç başlatır. Zaman yolculuğuna ilişkin bu bakış açısı, zaman içinde doğrudan bir yolculuktan ziyade gizli tarihin ortaya çıkarılmasını önerdiği için geleneksel kavramlara meydan okuyor.
Bu yorum, gerçekliğin ve varoluşun doğası hakkında ilginç sorular ortaya çıkarır. Zaman içinde hareket etmek yerine, karakterin deneyimi geçmişin çözülmesini gerektirir ve zamanın karmaşıklıklarını bir boyut olarak vurgular. Dick’in anlatısı, okuyucuları zaman algılamanın etkilerini ve doğal aşamalarını düşünmeye davet ediyor, böylece bilim kurgu türünü felsefi derinlikle zenginleştiriyor.