Erkekler şakaları severdi, ancak daha önce her birini duymuşlardı. Jack'in tarzı ikna edici idi; Bunlardan çok azı eski hikayeleri çok iyi sunmuştu. Jack Himeself biraz güldü, ancak performansının izleyicileri üzerindeki etkisini görebildi. Kahkahalarının gürültüsü kulaklarındaki deniz gibi kükredi. Daha yüksek sesle ve daha yüksek sesle istiyordu; Kahkahalarıyla savaşı boğmalarını istedi. Eğer yeterince gürültülü olabilirse, dünyayı duyularına geri getirebilirler; Ölüleri yetiştirecek kadar yüksek sesle gülebilirler.


(The men loved jokes, though they had heard each one before. Jack's manner was persuasive; few of them had seen the old stories so well delivered. Jack himeself laughed a little, but he was able to see the effect his performance had on his audience. The noise of their laughter roared like the sea in his ears. He wanted it louder and louder; he wanted them to drown out the war with their laughter. If the could should loud enough, they might bring the world back to its senses; they might laugh loud enough to raise the dead.)

(0 Yorumlar)

Anlatıda Jack, izleyicilerini mizahla büyülüyor, daha önce duydukları şakaları paylaşıyor, ancak teslimatı onları taze ve ilgi çekici hissettiriyor. İkna edici tarzı odayı dönüştürür ve yarattığı kolektif sevinçle eğlenir. Çağrdığı kahkaha, onları çevreleyen savaşın sert gerçeklerine güçlü bir kontrpuan olarak hizmet ediyor.

Jack'in kahkaha arzusu, koşullarının korkunçluğunu boğmasını istediği gibi büyür. Kahkahaları sağır edici bir hacme ulaşabilirse, ölüleri bile uyandırabileceğini ve akıl sağlığını sorunlu bir dünyaya restore edebileceğini ve umutsuzlukla başa çıkma aracı olarak neşenin önemini vurgulayabileceğini hayal ediyor.

Page views
92
Güncelle
Ocak 26, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.