'İşkence gören bir sanatçı olmalısın' efsanesi bir efsanedir, "diyor Lin." Mutlu, sağlıklı bir yaşam sürebilir ve yine de yazınızdaki tüm bu çılgın karanlık yerlere gidebilir ve sonra çocuğunuzla oynayıp karınıza sarılabilirsiniz.
(The myth of 'You have to be a tortured artist' is a myth," says Lin. "You can have a happy, healthy life and still go to all these crazy dark places in your writing, and then go play with your child and hug your wife.)
Lin, sanatçıların etkili bir iş yaratmak için acı çekmesi gerektiği, bunun bir efsane olduğunu belirten popüler düşünceye meydan okuyor. Sanatlarındaki derin ve karmaşık temaları keşfederken, neşeli ve tatmin edici bir hayata öncülük edebileceğini vurgular. Bu perspektif yaratıcılığa daha dengeli bir yaklaşımı teşvik eder.
Dahası, Lin, daha karanlık temalara girebilecek sanat üretirken kişisel mutluluk ve ilişkiler kurma yeteneğini tam olarak yaşama yeteneğini vurgular. Bu, duygusal sağlık ve yaratıcı ifadenin uyumlu bir şekilde bir arada var olabileceği sanatçının hayatı hakkında modern bir anlayışı yansıtır.