Mavi adam aniden cennette tanıştığınız beş kişi var. Her birimiz bir sebepten dolayı hayatınızdaydık. O zaman sebebini bilmiyor olabilirsiniz ve cennet bunun içindir. İnsanların cenneti cenneti bir cennet bahçesi olarak düşünürler, bulutlarda yüzebilecekleri ve nehirlerde ve dağlarda tembellik yapabilecekleri bir yer. Ama teselli olmadan manzara anlamsızdır. Bu, Tanrı'nın size verebileceği en büyük hediye: hayatınızda neler olduğunu anlamak için. Açıklamak için. Aradığınız barış.

(There are five people you meet in heaven, the Blue Man suddenly said. Each of us was in your life for a reason. You may not have known the reason at the time, and that is what heaven is for. For understanding your life on earth.People think of heaven as a paradise garden, a place where they can float on clouds and laze in rivers and mountains. But scenery without solace is meaningless.This is the greatest gift God can give you: to understand what happened in your life. To have it explained. It is the peace you have been searching for.)

by {Mitch Albom}
(0 Yorumlar)

Mitch Albom'un "Cennette Karşılaştığınız Beş Kişi" ndeki Mavi Adam, herkesin o zamanlar bilinmeyen bir amaç için yolları geçtiğini vurgular. Cennet, bireylerin bu bağlantılar ve dünyevi yaşamlarının olayları hakkında fikir edinmeleri için bir alan görevi görür. Bu anlayış, cennetin ortak algısını sadece güzel bir kaçış olarak karşılaştırarak netlik ve tatmin getirir.

Cennet sadece pastoral bir kaçamak olarak değil, aynı zamanda teselli ve anlam bulduğu bir yer olarak tasvir edilir. Böyle bir yolculuğun gerçek armağanı, kişinin yaşam deneyimlerinin aydınlanmasıdır ve birçoğunun aradığı barışa izin verir. Albom, kişinin hayatını ve çeşitli etkileşimlerin arkasındaki nedenlerin ulaşabileceği nihai rahatlık olduğunu öne sürüyor.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
94
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}