"Beklenmedik Kız Kardeşlerin Evi" nde, yazar Alexander McCall Smith, verandada bir anı yıpranmış üç ahşap sandalyeyle yakalar ve tarihsel önemlerini ima eder. Muhtemelen koruma günlerinden itibaren bu sandalyeler, İngiliz sömürge varlığını ve mobilyaları uzak topraklara taşıma alışkanlıklarını sembolize ediyor. Bay J.L.B. Matekoni'nin gözlemi, bu tuhaf geleneği yansıtıyor ve bu tür öğelerin eski sahipleri eve döndükten sonra sık sık geride bırakıldığını vurguluyor.
Bu detay, mobilyaları sömürge tarihinin ve kalan mirasların daha geniş bir anlatısına bağlayarak ortamı zenginleştirir. Bu sandalyelerin varlığı, onları işgal edenlerin ve taşıdıkları hikayelerin bir hatırlatıcısı olarak hizmet eder, kültür ve tarihin günlük yaşamda kesişimini somutlaştırır. McCall Smith, bu görüntüler sayesinde okuyucuları günümüzde devam eden geçmişin kalıntıları üzerinde düşünmeye davet ediyor.