Üzerinde neredeyse mutlak gizlilik görevinin dayandığı iki kişi vardı: doktorlar ve sevgililer.

(There were two classes of persons upon whom a duty of virtually absolute confidentiality rested: doctors and lovers.)

by {Alexander McCall Smith}
(0 Yorumlar)
"Sunday Felsefe Kulübü" nde Alexander McCall Smith, gizlilik kavramını araştırıyor ve gizliliği korumak için önemli bir ahlaki yükümlülük taşıyan iki özel birey grubunu vurguluyor: doktorlar ve sevgililer. Bu, rollerinin doğal olarak ihanete uğramaması gereken bir güven seviyesi gerektirdiğini vurgular ve gizliliğin başkalarıyla olan ilişkilerinin temel taşı olduğu fikrini güçlendirir. Metin, her iki meslek de, doğada farklı olsa da, takdir ve güven ihtiyacı için önemli bir bağ paylaştığını göstermektedir. Doktorlar için, bakım ve güvenliği sağlamak için hasta bilgilerini korumak, sevgililer yakınlığı ve duygusal güvenliği beslemek için gizliliğe bağlıdır. Gizlilik konusundaki bu bakış açısı, insan bağlantısının çeşitli yönlerindeki önemini göstermektedir.

"Pazar Felsefesi Kulübü" nde Alexander McCall Smith, gizlilik kavramını araştırıyor ve gizliliği korumak için önemli bir ahlaki yükümlülük taşıyan iki özel birey grubunu vurguluyor: doktorlar ve sevgililer. Bu, rollerinin doğal olarak ihanete uğramaması gereken bir güven seviyesi gerektirdiğini vurgular ve gizliliğin başkalarıyla olan ilişkilerinin temel taşı olduğu fikrini güçlendirir.

Metin, her iki meslek de, doğada farklı olsa da, takdir ve güven ihtiyacı için önemli bir bağ paylaştığını göstermektedir. Doktorlar için, bakım ve güvenliği sağlamak için hasta bilgilerini korumak, sevgililer yakınlığı ve duygusal güvenliği beslemek için gizliliğe bağlıdır. Gizlilik konusundaki bu bakış açısı, insan bağlantısının çeşitli yönlerindeki önemini göstermektedir.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
153
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in book quote

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}