Her şeyin anlaşıldığı, her şeyin mantıklı olduğu, ancak kelimelerle açıklanamamasına rağmen bir barış anı, çünkü onu adlandırabilecek bir dil yoktu.

(A moment of peace where everything was understood, where everything made sense, although it could not be explained in words, because there was no language that could name it.)

by {Laura Esquivel}
(0 Yorumlar)

Laura Esquivel'in "Malinche" in alıntısı, sözlü ifadeyi aşan derin bir anlayış deneyimini yakalar. Netlik ve barışın bireyi sardığı, evrene bütünlük ve bağlantı duygusu sağladığı bir anı yansıtır. Deneyimin netliğine rağmen, dilin sınırlamaları tam olarak ifade edilmesini engelleyerek, sadece kelimelerin ötesine geçen insan duygularının ve içgörülerinin karmaşıklığını vurgular.

Bu an, bazı deneyimlerin o kadar zengin ve nüanslı olduğunu ve kesin açıklamadan kaçtıklarını düşündüren derin bir içsel gerçekleştirmeyi gösterir. Esquivel'in yazımı genellikle kültürel kimlik ve kişisel dönüşüm temalarını araştırır ve derin bağlantı ve anlayış anlarının kişinin bakış açısını nasıl yeniden şekillendirebileceğini vurgular. Alıntı, okuyucuları kendi yaşamlarında bu etkisiz deneyimlerin önemini düşünmeye davet ediyor.

Stats

Kategoriler
Book
Votes
0
Page views
43
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in Malinche

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
Ama aşk birçok biçim alır ve herhangi bir erkek ve kadın için aynı değildir. O zaman insanların buldukları belirli bir aşktır.
by {Mitch Albom}