Ataerkilliğin tanrılarının kadim ama her zaman Mevcut Tanrıçaların solgun türevleri ve tersine çevrilmeleri olduğunun farkındayız. En ufak bir içgörüye sahip olan fallus merkezli yazar ve sanatçıların bazen kendi aldatma durumlarından rahatsız olduklarından şüpheleniyoruz. Ataerkilliğin iğrenç suçu olan tersine çevrilmesinin bilincinde olanlar, derin bir çatışma ve ondan korku içinde olmalılar.
(We are aware that the gods of patriarchy are pale derivatives and reversals of ancient yet always Present Goddess{es}. We suspect that phallocentric writers and artists who have even a glimmer of insight are sometimes made uncomfortable by their own state of deception. Those who have any awareness of the heinous crime of reversal which is patriarchy must be in a state of deep conflict and fear of...Her.)
Mary Daly'nin çalışmaları, egemen erkek merkezli toplumların, tanrıçaların güçlü, eski temsillerini nasıl çarpıttığını ve azalttığını yansıtıyor. Ataerkillik kavramının, tarih boyunca var olan daha özgün kadınsı gücün kusurlu bir tersine dönüşü olduğunu öne sürüyor. Bu eleştiri, erkek merkezli bir anlatıya katkıda bulunanların, kendi bakış açılarının kadınsı ilahi olanın gerçek önemini gizleyen aldatıcı bir çerçeveye dayandığını fark ederek içsel bir kargaşa hissedebileceklerini ima ediyor.
Daly'nin iddiası, ataerkil değerlerin yıkıcı doğasının farkına varan bireylerin karşılaştığı çatışmayı vurguluyor. Bu farkındalık, bastırılmış kadınsı gücün kalıntılarını kabul etme ve onarma ihtiyacıyla boğuşurken gerilim yaratır. "Onun"a yapılan atıf, orijinal tanrıça arketiplerine derin bir saygıyı ifade ediyor ve ataerkilliğe yerleşmiş olanların, bu güçlü güç ve dönüşüm sembollerinin yeniden dirilişinden korkabileceklerini öne sürüyor.