Joseph Heller'in "Gold gibi İyi" romanında, karakterler derin bir hayal kırıklığı duygusu ve durumlarının keskin gerçekliği ile boğuşuyor. "Hiçbir fikrimiz yok ve oldukça sağlamlar" alıntısı, durgunluk duygusunu ve yerleşik normların ötesinde düşünememeyi yansıtıyor. Karakterlerin kendi yollarına nasıl sıkıştığını vurgular, toplumsal ve entelektüel ilgisizlik eleştirisini ortaya çıkarır. Bu duygu, yaratıcılık ve inovasyon eksikliğinin kişisel ve toplumsal büyümeye engel yarattığı anlatı boyunca yankılanır. Heller, kesin inançların ve katı yapıların ilerlemeyi engellediği ve eğitimli ama ilhamsız bir kuşağın hayal kırıklıklarını kapsayan bir dünyayı ustaca gösteriyor. Karakterlerin mücadeleleri, uygunluk ve anlamlı değişim arayışı ile ilgili çağdaş konuların aynası olarak hizmet ediyor.
Joseph Heller'in "Gold gibi İyi" romanında, karakterler derin bir hayal kırıklığı duygusu ve durumlarının keskin gerçekliği ile boğuşuyor. "Hiçbir fikrimiz yok ve oldukça sağlamlar" alıntısı, durgunluk duygusunu ve yerleşik normların ötesinde düşünememeyi yansıtıyor. Karakterlerin kendi yollarına nasıl sıkıştığını vurgular, toplumsal ve entelektüel ilgisizlik eleştirisini ortaya çıkarır.
Bu duygu, yaratıcılık ve inovasyon eksikliğinin kişisel ve toplumsal büyümeye engel yarattığı anlatı boyunca yankılanır. Heller, kesin inançların ve katı yapıların ilerlemeyi engellediği ve eğitimli ama ilhamsız bir kuşağın hayal kırıklıklarını kapsayan bir dünyayı ustaca gösteriyor. Karakterlerin mücadeleleri, uygunluk ve anlamlı değişim arayışı ile ilgili çağdaş konuların aynası olarak hizmet ediyor.