İçimde ne olursa olsun, içindeki bir çekirdek ne olursa olsun, perilere, Peter'da, Neverland'ın kendisinde inanmamı sağladı, bu benim güç kaynağımdı. Kimse bunu benden alamadı.
(Whatever it was inside of me, whatever kernel deep within that enabled me to believe in fairies, in Peter, in the Neverland itself, this was my source of strength. No one could ever take that away from me.)
Alıntı, hayal gücünün fantastik ve dönüştürücü gücüne derin bir iç inancı yansıtır. Konuşmacı, periler ve Neverland gibi yerler gibi büyülü varlıklara olan inançlarını besleyen temel bir parçası olduğunu kabul ediyor. Bu inanç, kişisel bir güç olarak tasvir edilir, dış etkiler tarafından dokunulmayan benzersiz ve içsel bir şey olarak tasvir edilir.
Birinin iç harikasına ve hayatta bir sihir duygusu yaratma yeteneğine dayanmanın önemini vurgular. Bu güç kaynağının dokunulmaz olduğu fikri, bu tür inançların karşılaşabileceği zorluklardan bağımsız olarak esneklik ve sevinç sağlayabileceğini düşündürmektedir. Bu hayallerin ve fantezilerin derin ilham kaynakları olabileceğini yeniden teyit ederek, hayal gücünün kalıcı gücünden ve sunduğu kişisel sığınaktan bahsediyor.