Tüm bunlar başladığında kendime, 'Çoğu insan gibi dünyadan çekileceğim mi, yoksa yaşayacağım mı?' Diye sordum. -Bence, haysiyetle, cesaretle, mizahla, soğukkanlılıkla.
(when all this started, I asked myself, 'Am I going to withdraw from the world, like most people do, or am I going to live?'I decided I'm going to live---or at least try to live---the way I want, with dignity, with courage, with humor, with composure.)
"Salı günleri Morrie ile" Mitch Albom, eski bir profesör ALS ile mücadele eden Morrie Schwartz ile konuşmalarını anlatıyor. Morrie, umutsuzluğa yenilmek yerine, yaşam seçimlerini yansıtır ve sıkıntıya rağmen tam olarak yaşamanın önemini vurgular. Hayatı haysiyet, cesaret ve mizahla kucaklama kararlılığı, etrafındaki kişilere güçlü bir mesaj görevi görür.
Morrie'nin görünümü, bireyleri dünyadan çekilmek yerine mücadeleleriyle yüzleşmeye teşvik eder. Başkalarına, ölümcül hastalıklarla karşı karşıya kaldığında bile hayatta anlam ve neşe bulmaları için ilham veriyor, onları toplumsal beklentiler üzerinde sevgi, ilişkiler ve kişisel tatmin olmaya öncelik vermeye çağırıyor.