Otuzlu yaşlarımdayken hamile olmaktan bu küçük kare kalçalar bıraktım ve ondan nefret ettim. 'Tüm bu yıllar önce mükemmel bir cazibe kızım vardı ve bir dakikayı takdir etmek için harcamadım çünkü burnumun içinde bir yumru olduğunu düşündüm.' Ve şimdi yaşlı olduğuma göre, omzum acıyor ve iyi uyumuyorum ve eklemlerim şişiyor ve bence, 'Otuzlu yaşlarım ve kırklı yıllarda tüm bu yıllar her şeyin mükemmel çalıştığı bir bedenim vardı. Ve bir dakikayı takdir etmek için harcamadım çünkü kare kalçalarım olduğunu düşündüm.
(When I was in my thirties I had these little square hips left over from being pregnant and I just hated it. I kept thinking, 'All those years before, I had a perfect glamour-girl body, and I didn't spend one minute appreciating it because I thought my nose had a bump in it.' And now that I'm old, my shoulder hurts and I don't sleep good and my knuckles swell up, and I think, 'All those years in my thirties and forties I had a body where everything worked perfect. And I didn't spend one minute appreciating it because I thought I had square hips.)
Alıntı, yazarın genç yaşlarında vücudunu takdir etmeme konusundaki pişmanlıklarını yansıtıyor. Otuzlu yaşlarında, vücudunun genel sağlığına ve işlevselliğini göz ardı ederken, hamilelikten "kare kalçaları" gibi algılanan kusurlarına sabitlendi. Başbakanı olduğu zaman vücuduna değer veremediğinin farkına varması, birçok kişinin vücut imajı ve kendini kabul etme konusunda yüz yüze yönelik ortak bir mücadeleyi vurgular. Bu perspektif, farklı yaşam aşamalarında kişinin sağlığı ve fiziksel yetenekleri için minnettarlığın önemini vurgular.
Yazar yaşlandıkça, önceki memnuniyetsizlik duygularıyla keskin bir tezat oluşturan fiziksel rahatsızlıklarla karşılaşır. Vücudunun otuzlu yaşlarında ve kırklı yaşlarında iyi işlediğini kabul ediyor, ancak o zaman bunu takdir etmedi, bunun yerine küçük kusurlara sabitlendi. Bu yansıma, kendini kabul etme ve gençliğin ve sağlığın geçici doğası hakkında daha derin bir mesaj sunar. Vücudumuzu kabul etmenin ve değerlemenin, yaşamda ilerledikçe daha fazla memnuniyete yol açabileceği fikriyle yankılanıyor.