Alıntı, inancı kaybetmenin derin duygusal etkisini yansıtır ve onu çocuğunu kaybeden bir kadına benzetir. Tıpkı etrafındaki yaşayan bebeklerin varlığının tadını çıkarmak için mücadele edebileceği gibi, bir zamanlar inancına sahip olan bir kişi, başkalarına olan inançların canlılığına ve sevincine tanık olmakta zorlanabilir. Bu acı, inançtan ayrılmaya eşlik edebilecek kayıp ve özlemin altını çiziyor.
Bu benzetme, kayıp inancın bıraktığı boşluğun canlandırıcı veya umutlu olması gereken anları gölgede bırakabileceğini düşündürmektedir. Yazar Randy Alcorn, geçmiş inanç kalıntılarının bir zamanlar inananları nasıl rahatsız ettiğini iletmek için canlı görüntüler kullanıyor. Bu tür deneyimlerden gelen duygusal yara izleri, inancın başkalarına getirdiği sevinci kucaklamayı zorlaştırabilir.