İyi yazmak sadece bir Winsome ifadesi meselesi değil, söylemek için büyük ve gerçek bir şey bulmam ve bunu söylemek için doğru kelimeleri bulmam, büyük bir şey görmemesi ve küçük, küçük söylemek için doğru kelimeleri bulma Kelimelerin söylediklerinin güçlü fikirleri tatlı bir sebep gibi ses çıkaracak şekilde bireysel bir zihne girmek için yeterli.

(Writing well isn't just a question of winsome expression, but of having found something big and true to say and having found the right words to say it in, of having seen something large and having found the right words to say it small, small enough to enter an individual mind so that the strong ideas of what the words are saying sound like sweet reason.)

by {Adam Gopnik}
(0 Yorumlar)

"Melekler ve Çağlar" da Adam Gopnik, gerçek edebi becerinin büyüleyici bir dilin ötesine geçtiğini vurgulayarak etkili yazmanın özünü araştırıyor. Okuyucularla derin yankılanan derin gerçekleri ve fikirleri keşfetmeyi içerir. Zorluk, karmaşık düşünceleri bireysel deneyimlerle bağlantı kurabilen basit, erişilebilir ifadelere damıtmaktır.

Alıntı, iyi yazmak için sadece büyük kavramları ifade etmekle kalmayıp aynı zamanda onları ilişkilendirilebilir ve anlaşılabilir hale getirmesi gerektiğini önerir. Gopnik, bu güçlü fikirleri kapsayan kesin kelimeleri bulmanın önemini vurgular, bu yüzden sadece duyulurlar, aynı zamanda takdir edilirler, okuyucunun zihninde bir netlik ve akıl duygusu uyandırırlar.

Stats

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}