Arlie Russell Hochschild, duygusal emek, cinsiyet rolleri ve aile dinamikleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan etkili bir sosyologdur. Özellikle hizmet endüstrilerinde, bir işin taleplerini yerine getirmek için duyguları yönetme sürecini tanımlayan "duygusal emek" kavramı için tanındı. Araştırmaları, bu emek biçiminin kadınları orantısız olarak nasıl etkilediğine ve profesyonel ve kişisel yaşamlarını etkilediğine ışık tutuyor. Hochschild'in içgörüleri, duygu ve işin kesişimine ilişkin tartışmalara yol açarak işyeri dinamikleri ve cinsiyet sorunlarının daha iyi anlaşılmasına yol açtı. Hochschild, "The Managed Heart" adlı seminal kitabında, işçilerin rollerinin bir parçası olarak duygusal performanslara nasıl girdiklerini araştırıyor ve genellikle örgütsel beklentileri karşılamak için gerçek duyguları bastırıyor. Bu düşüncenin, duygusal çalışmaların görünmeyen maliyetlerini vurgulayarak çeşitli endüstrilerde duyguların nasıl ele alındığı konusunda önemli etkileri vardır. Analizi, duygusal emeğin tükenmişliğe nasıl yol açabileceğini ve özellikle bakıcılar ve hizmet çalışanları arasında, kişinin otantik benliğinden kopma duygusuna yol açabileceğini ortaya koyuyor. Hochschild'in katkıları, aile yapıları, eşitsizlik ve duygu sosyolojisi üzerine çalışmaları içerecek şekilde duygusal emeğin ötesine uzanır. Çalışmaları, toplumsal beklentilerin bireysel deneyimleri nasıl şekillendirdiğini sorgulayarak toplumsal normlar ve mesleki ve kişisel yükümlülükler arasındaki dengeye ilişkin eleştirel düşüncelere ilham veriyor. Genel olarak, Arlie Russell Hochschild'in araştırması, özellikle cinsiyet, emek ve insan duygularının karmaşıklıklarını çevreleyen tartışmalarda sosyolojik düşünceyi etkilemeye devam etmektedir. Arlie Russell Hochschild, duygusal emek, cinsiyet rolleri ve aile dinamikleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan etkili bir sosyologdur. Bir işin, özellikle hizmet endüstrilerinde bir işin taleplerini yerine getirmek için duyguları yönetme sürecini tanımlayan "duygusal emek" kavramından tanındı. . Seminal kitabında "Yönetilen Kalp", Hochschild, işçilerin rollerinin bir parçası olarak duygusal performanslara nasıl girdiklerini, genellikle örgütsel beklentileri karşılamak için gerçek duyguları bastırdığını araştırıyor.
Kayıt bulunamadı.