Günün sonunda sahip olduğunuz tek şey sizin adınızdı ve bu daha önemli hale getirdi çünkü bu ya saygı duyduğunuz ya da utandığınız bir şeydi. Adın sahip olduğun tek şeydi, hiç inkar edemediğin tek şey.
(all you had at the end of the day was your name, and that made it the more important because it was something you either respected or you were ashamed of. Your name was all you had, the only thing that you couldn't ever deny.)
Martina Cole'un "Yüzler" kitabında anlatı, kişinin isminin ve kimliğinin önemini vurgular. Kahraman, her günün sonunda, gerçekten önemli olan tek şey onların adının nasıl olduğunu yansıtır. Sadece kim olduklarını değil, aynı zamanda değerlerini, kararlarını ve kendine saygılarını da sembolize eder. Kişinin adına bu bağlantı, kişisel bütünlüğün önemini ve kişinin eylemlerinin itibarları üzerindeki etkisini vurgular.
Alıntı, kimlik hakkında derin bir gerçeğin altını çizer; Bir isim ağırlık taşır ve kişinin kucakladığı veya pişmanlık duyduğu bir mirası ifade eder. Dış koşullardan bağımsız olarak, adının nasıl algıladığını, öz-değer duygusunu etkilediğini göstermektedir. Bu yansıma, okuyucuları seçimleri ve başkalarıyla etkileşimleri yoluyla isimlerinin önemini nasıl desteklediklerini düşünmeye davet eder.