Dinlerinin adaletsizliği durdurmayan, daha ziyade kurumsallaştıran bir durum yaptığını söylüyorum. Farklı inançları olan diğerlerinden daha üstün hissediyorlar. Sadece doğru yola sahip olduklarını hissediyorlar.
(am saying their religion has made a state that does not halt injustice, but rather institutionalizes it. They feel superior to others who have different beliefs. They feel only they possess the right way.)
Alıntı, kendisini temelde başkalarından daha üstün olarak algılayan dini bir grubun eleştirisini vurgulamaktadır. İnanç sistemlerinin, adaletsizliğin sadece tolere edildiği, aynı zamanda toplumsal çerçevenin bir parçası haline geldiği bir ortamı teşvik ettiğini göstermektedir. Perspektifleri eşitlik ve anlayışı teşvik etmek yerine, farklı inançları olanlara karşı haksız muamelenin kurumsallaşmasına yol açar.
Bu bakış açısı, Michael Crichton'un "Ejderha Dişleri" nde daha geniş bir temanın altını çiziyor, burada böyle bir zihniyetin sonuçları toplum üzerinde önemli sonuçlara sahip olabilir. Bir grubun 'doğru' yola münhasır erişim sağladığına inandığı fikri, bir arada yaşama ve karşılıklı saygı temellerine meydan okuyor ve dogmatik inançların doğasında var olan tehlikeleri vurguluyor.
