Adaletsizlik yaşayan insanların başkalarına vermekten nefret edeceğini düşünürsünüz ve yine de bunu Alacrity ile yaparlar. Kurbanlar ürpertici bir doğrulukla mağdur olurlar. Bu, fanatizmin doğasıdır, aşırı davranışları çekmek ve kışkırtmaktır. Ve bu yüzden fanatikler, fanatizminin ne olursa olsun, aynıdır.
(You would think that people who had experienced injustice would be loath to inflict it on others, and yet they do so with alacrity. The victims become victimizers with a chilling righteousness. This is the nature of fanaticism, to attract and provoke extremes of behavior. And this is why fanatics are all the same, whatever specific form their fanaticism takes.)
Alıntı, adaletsizlikle karşılaşan bireylerin genellikle tereddüt etmeden kendilerini sürdürdüğü paradoksu vurgular. Bu fenomen derin bir ironi göstermektedir, çünkü acı çekenler, eylemlerini haklı çıkaran bir doğruluk duygusu ile zalimlere dönüşebilir. Mağdurluğun intikam veya çile arzusu yaratabileceği ve daha fazla zarar verebileceği bir döngüyü yansıtır.
Ek olarak, alıntı, fanatizmin bu davranışta çok önemli bir rol oynadığını, çünkü bireylerden aşırı eylemler ve yanıtlar ortaya çıkarabileceğini göstermektedir. Belirli ideoloji veya inançtan bağımsız olarak, fanatikler hem eylemlerini hem de sürdürdükleri adaletsizlikleri besleyen ortak bir yoğunluk konusunu paylaşırlar. Bu, mağduriyet ve baskı döngüsünün insan davranışının rahatsız edici bir yönü olduğu ve bireysel koşulları aşan fikrini güçlendirir.