Ve iyi bir hikaye yaşadıktan sonra, hayatta bir tür anlam için bir tat alırsınız ve normal olmaya geri dönemezsiniz; Unutulabilir boşa harcanan zaman ile birlikte dikilen anlamsız sahnelere geri dönemezsiniz.
(And once you live a good story, you get a taste for a kind of meaning in life, and you can't go back to being normal; you can't go back to meaningless scenes stitched together by the forgettable thread of wasted time.)
Donald Miller'ın "Bin Yılda Milyon Mil Miles" ında yazar, anlamlı bir yaşam sürmenin derin etkisini araştırıyor. Birisi amaç ve önemle dolu bir anlatı yaşadığında, sıradan ve sıradan dayanılmaz hale geldiğini vurgular. Daha kasıtlı bir varoluşa doğru bu yolculuk kişinin yaşam anlayışını zenginleştirir.
Miller, hayatın bir dizi önemsiz an değil, daha derin değerlerle yankılanan uyumlu bir hikaye olması gerektiğini belirtiyor. Bu perspektifi benimsemek, bireyleri özgünlük için çabalamaya ilham verebilir ve günlük deneyimlerini kimliklerini ve amaçlarını şekillendiren zorlayıcı bir anlatıya dönüştürebilir.