Ve böylece, bilmeden, Dor cümlesine hizmet etmeye başladı mı- ilk tanımladığı şeyden daha fazlasını isteyen her ruhtan her savunmayı duymak, insanı basit varoluş ışığından daha da ileriye taşıyan ve onun karanlığının daha derinliğine taşınan şey kendi takıntıları. Zaman. Onun dışında herkes için çok hızlı çalışıyor gibi görünüyordu.

(And thus, unknowingly, did Dor begin to serve his sentence- to hear every plea from every soul who desired more of the thing he had first identified, the thing that moved man further from the simple light of existence and deeper into the darkness of his own obsessions. Time. It seemed to be running too fast for everyone but him.)

by {Mitch Albom}
(0 Yorumlar)

"Zaman Keeper" da Dor, kendi yaratılışının esiri olur: zaman. Daha fazlasını isteyen başkalarının arzularını duyurken, yanlışlıkla takıntıların geçiş ücretleri ile işaretlenmiş cezasını yerine getirmeye başlar. Çevresindeki insanlar zamana sahip olma istekleri ile tüketilir, sürekli kovalamacalarını yaşamın özünden uzaklaştırır ve kendi özlemleriyle şekillenen karmaşık bir karanlığa.

Dor zamanı farklı deneyimlerken, başkalarında gözlemlediği acele evrensel bir mücadeleyi vurgular. Diğer herkes bunalmış gibi görünüyor, saate karşı yarışırken, bu acımasız arayışın daha derin sonuçlarını yansıtıyor. Yolculuğu, daha fazla zaman arzusunun, mevcut sevinçten nasıl bir kopukluğa yol açabileceğini gösteriyor ve hayatın özünün sonsuza dek aranmaktan ziyade azaltılması gerektiğini vurguluyor.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
33
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
Ama aşk birçok biçim alır ve herhangi bir erkek ve kadın için aynı değildir. O zaman insanların buldukları belirli bir aşktır.
by {Mitch Albom}