Öğrenmenin farklı alanlarda olabildiğince büyük bir avantajı, ne kadar çok kavramı anlarsanız, yenilerini öğrenmenin o kadar kolay olmasıdır. Dünya dışı bir ziyaretçiye bir at kavramını açıkladığınızı düşünün. Biraz zaman alacaktı. Açıklamaya çalıştığınız bir sonraki şey bir zebra kavramı olsaydı, konuşma daha kısa olurdu. Sadece bir zebra'nın bir ata benzediğine, ancak siyah beyaz şeritlere sahip olduğunu belirterek. Öğrendiğiniz her şey başka bir şeyi anlamak için bir kısayol haline gelir.
(Another huge advantage of learning as much as you can in different fields is that the more concepts you understand, the easier it is to learn new ones. Imagine explaining to an extraterrestrial visitor the concept of a horse. It would take some time. If the next thing you tried to explain were the concept of a zebra, the conversation would be shorter. You would simply point out that a zebra is a lot like a horse but with black and white strips. Everything you learn becomes a shortcut for understanding something else.)
Çeşitli alanlarda öğrenmek, yeni kavramları kavrama yeteneğinizi önemli ölçüde artırır. Örneğin, bir atın bir uzaylı için ne olduğunu açıklamak zorunda olsaydınız, zaman ve çaba gerektirir. Bununla birlikte, bir zebra tanımlamak zorunda kalırsanız, süreç daha hızlı olurdu çünkü onu atla ilişkilendirebileceğiniz için. Bu, önceden bilginin bir referans çerçevesi sağlayarak yeni bilgilerin anlayışını nasıl basitleştirebileceğini gösterir.
Scott Adams'a göre "Neredeyse her şeyde nasıl başarısız olunur ve hala büyük kazanılır" kitabında bilgi birikimi bir kısayol görevi görüyor. Usta olduğunuz her konseptle, ilgili fikirleri öğrenmeyi kolaylaştıran bir temel oluşturursunuz. Bilginin bu birbirine bağlılığı, yeni konuları anlamada bilişsel verimliliğimizi ve uyarlanabilirliğimizi arttırdığı için geniş öğrenmenin önemini vurgulamaktadır.