Stoacı bir filozof olan Epictetus, düşmanlıkla karşı karşıya kaldığında kişisel bütünlüğün ve ahlaki yaşamın önemini vurgular. İntikam almak veya hasta iradesini barındırmak yerine, bir kişinin kendi karakterlerini geliştirmeye ve erdemli bir yaşam sürmeye odaklanması gerektiğini öne sürüyor. Bu yaklaşım sadece karakterin gücünü ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda kişinin olumsuz duygularını düşmanlara dönüştürmeye yardımcı olur.
Bir kişinin asalet için çabalayarak düşmanlarını yas tutması gerektiğini savunarak, Epictetus, kendini kontrol ve erdemlere yönelik stoacı inancı vurgular. Bu yöntem, bireyleri kişisel şikayetlerin üzerine çıkmaya ve daha yüksek bir ahlaki standart geliştirmeye teşvik eder. Nihayetinde, sıkıntı karşısında iyi yaşamak sadece kendine fayda sağlamakla kalmaz, aynı zamanda gerçek büyüklüğün içeriden geldiği fikrini de yansıtır.