Philip K. Dick'in "Yüksek Kale'de Adam" adlı romanında, silinmez bir özellik olarak kan teması "Blood, Herr Reiss, asla mürekkep gibi yok edilemez." Bu, kişinin mirasının veya kimliğinin doğasında olduğu ve kolayca değiştirilemeyeceği veya silinemeyeceği fikrini vurgular. Kan kavramı, kültür, tarih ve bireylerin karşılaştığı mücadelelerle daha derin bağlantıları sembolize eder ve bu unsurların insan deneyimi için temel olduğunu düşündürmektedir.
Alıntı, baskıcı rejimlerin getirdiği kişisel ve toplumsal gerilimler de dahil olmak üzere romandaki daha geniş çatışmaları da yansıtıyor. Karakterler, otoriter kontrolün egemen olduğu bir dünyada kimlikleriyle boğuşur ve kan kavramı kökenlerinin gerçekliğini hatırlatır. Nihayetinde, Dick’in çalışmaları okuyucuları, arka plan ve tarihin günümüzdeki kalıcı etkisini düşünmeye zorluyor, bu da kendimizin belirli yönlerinin kalıcı olduğunu ve basitçe yıkanamayacağını gösteriyor.