Ama George'u kısmen sevdim çünkü bana inanıyordu; Çünkü soğuk, sade bir odada durur ve ateşe bağırırsam, yürür ve bana nedenini sorardı.
(But I loved George in part because he believed me; because if I stood in a cold, plain room and yelled FIRE, he would walk over and ask me why.)
Konuşmacı, güven ve anlayışı somutlaştıran George'a derin bir hayranlık ifade ediyor. Dramatik bir bildiriyi reddedebilecek diğerlerinin aksine, George duruma gerçek bir merak ve özenle yaklaşıyor. İletişime değer veren ve sonuçlara atlamak yerine deneyimleri anlamaya çalışan desteği temsil eder.
Bu bağlantı, hayatımızda sadece dinlemekle kalmayıp, duygularımız ve düşüncelerimize aktif olarak etkileşime giren birinin önemini vurgular. George ile olan bağ, anlamlı ilişkilerin nasıl bir güvenlik ve validasyon duygusu sağlayabileceğini ve duyguların ve koşulların daha derin araştırmalarını teşvik edebileceğini örneklendirir.