"Floransa Canavarı" nda yazar Douglas Preston, İtalya'nın Floransa yakınlarında meydana gelen ürpertici cinayet serisini araştırıyor. Preston bu olayları çevreleyen karanlık tarihi araştırırken anlatı gerçek suç ve kişisel deneyimlerin bir karışımı ile ortaya çıkıyor. Kitap, soruşturmanın karmaşıklıklarını, kültürel çıkarımları ve hem suçun hem de bölgenin kendisinin canlı bir resmini çizerek dahil olanlar üzerindeki psikolojik etkiyi araştırıyor.
Hikaye boyunca Preston, "Ama biz sadece arkadaşlar piknik yapıyorduk." Bu, kişisel etkileşimlerin masumiyeti ile cinayetlerin çevresindeki dehşeti arasındaki gerilimin altını çizerek, sıradan yaşamların trajik olaylarla nasıl geri dönülemez bir şekilde değiştirilebileceğini gösteriyor. Dostluğa vurgu, böyle bir karanlığın zemininde yaşamın kırılganlığının dokunaklı bir hatırlatıcısı olarak hizmet eder.