... "Büyüleyici insanlar, aktif olarak birbirlerini vurmadıklarında," bir arkadaşın bir zamanlar çok kaba olduğunu söylemişti, ama birçok kaba yorum gibi, içinde bir gerçek tanesi vardı. Birbirlerini vuruyorlar ve yüzyıllardır bunu yapıyorlardı. Uzun ömürlü tarihte-ya da uzun süredir ölmesi gereken tarihte butkaladılar. Tarihle ilgili sorun, uzanmayı ve ölmeyi reddetmesiydi.

(..."Charming people, when not actively shooting one another," a friend had once said, which was so unkind, but, like so many unkind comments, had a grain of truth in it. They shoot one another and had been doing so for centuries. They did bicker over and brood on long-dead history--or history that should be long dead. The problem with history was that it refused to lie down and die.)

by {Alexander McCall Smith}
(0 Yorumlar)

"Gençlerin Unutulmuş İşleri" nde Alexander McCall Smith, insan ilişkilerinin karmaşık doğasını tarihsel bir bağlamda araştırıyor. Bir karakter, etkileşimleri hakkında daha karanlık bir gerçeği ima ederek, büyüleyici insanların genellikle çatışmaya nasıl karışabileceğini yansıtır. Çekici yüzeylerine rağmen, en keyifli bireylerin bile çatışma eğilimi barındırabileceğini ortaya koyarak anlaşmazlıklara girme eğilimindedirler.

Anlatı, günümüzde tarihin kalıcı kavramasının altını çiziyor. Karakterler, eski şikâyetler üzerinde düşünmek olarak tasvir ediliyor, bu da geçmişten çözülmemiş sorunların mevcut yaşamlarını etkilemeye devam ettiğini gösteriyor. Tarihin kalıcı etkisinin bu kabulü, bazı çatışmaların hayatta kaldığını ve unutulmaları gerektiğinde bile ilişkileri karmaşıklaştırdığını hatırlatır.

Stats

Kategoriler
kin
Votes
0
Page views
81
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}