"Time Keeper" da Mitch Albom, rasyonalite alanının ötesinde çalıştığını iddia ederek ilk aşk kavramını araştırıyor. Alıntı, kişi ilk aşılamalarını deneyimlediğinde, mantık ve pratikliklerini yoğun duygular ve idealizm tarafından gölgede bırakıldığı evrensel bir gerçeği vurgular. Aşkla bu ilk karşılaşma, bireylerin temelli yargıdan ziyade tutkuyla yönlendirilen dürtüsel davranmasına yol açabilir.
Albom'un yansıması, ilk aşkın geleneksel anlayışa meydan okuyan bir tür sihirle karakterize edildiğini göstermektedir. Genç coşkunun özünü ve duyguların nedenini gölgede bıraktığı keşif heyecanını yakalar. Bu gerçek kültürler ve nesiller arasında yankılanıyor, okuyuculara, özellikle en erken aşamalarında sevginin dönüştürücü gücünü hatırlatıyor.