Hayatın anlarını saymak, kaçınılmaz olarak onları saymaya yol açmıştı.

(Counting life's moments had led, inevitably, to counting them down.)

by {Mitch Albom}
(0 Yorumlar)

Mitch Albom'un "The Time Keeper" kitabında anlatı, zamanın nasıl algıladığımız ve değer verdiğimizin önemini araştırıyor. Merkezi tema, insanın sayma eğilimi etrafında döner, bu da sonunda önemli olaylara veya kilometre taşlarına geri sayma konusundaki bir fiksasyona geçer. Sevecen deneyimlerden sadece sonlarını tahmin etmeye olan bu geçiş, zamanla olan ilişkimiz üzerinde daha derin bir varoluşsal yansımayı vurgular.

alıntı, "Hayatın anlarını saymak, kaçınılmaz olarak onları saymaya yol açmıştı", bu fikri dokunaklı bir şekilde kapsar. Hayatımızın deneyimlerini takdir ederek başlayabilirken, zamanın geçişiyle meşgul olduğumuz ve daha endişeli ve daha az tatmin edici bir yaşam biçimine yol açtığımız bir nokta olduğunu ileri sürüyor. Kitap, okuyucuları zamana karşı tutumlarını yeniden düşünmeye ve sadece geleceği beklemek yerine şimdiki zamanları takdir etmeye zorluyor.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
19
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
Ama aşk birçok biçim alır ve herhangi bir erkek ve kadın için aynı değildir. O zaman insanların buldukları belirli bir aşktır.
by {Mitch Albom}