Philip K. Dick'in "The Simulacra" da dile getirildiği gibi siyasi gücün özü, fiziksel güç veya askeri gücünde değil, başkalarını iradeye göre hareket etme ve ikna etme becerisinde yatar. Bu perspektif, odağı geleneksel güç ekranlarından daha ince manipülasyon ve zorlama sanatına kaydırır. Bu, otoritenin sadece şiddetin ötesinde daha maddi olmayan bir şekilde nasıl işlediğinin bir keşfi.
Bu kavram, yönetişimde psikolojik taktiklerin ve sosyal dinamiklerin öneminin altını çizmektedir. Gerçek güç, anlayış ve ikna yoluyla kontrol ile ilgilidir, liderlikteki başarının genellikle bu etkiyi elde etmek için kullanılan araçlara bakılmaksızın insanları belirli bir hedefe doğru etkili bir şekilde motive etme ve toplama yeteneğinden kaynaklandığını gösterir.