Alexander McCall Smith'in "44 İskoçya Caddesi" nde yazar, öpücüklerin önemli anlamlardan yoksun sıradan jestler haline geldiği modern bir sosyal manzarayı araştırıyor. Bu, yüzeysel etkileşimlerin daha derin duygusal bağlantıları gölgede bıraktığı ilişkilere daha geniş bir görüşü yansıtmaktadır. Karakterler, samimiyetin nasıl algılandığında kültürel bir değişimi vurgulayarak bu önemsiz sevgi gösterilerine girer.
Bu değişim, çağdaş toplumdaki ilişkilerin gerçekliği hakkında sorular ortaya çıkarır. Bu tür hareketler sıradan hale geldiğinde, değerleri azalır ve daha anlamlı bağlantılar için bir özlem gösterir. McCall Smith, bu motifi modern etkileşimlerin yüzeyselliğini eleştirmek için kullanıyor ve okuyucuları kendi ilişkilerinin doğası üzerinde düşünmeye davet ediyor.