… Çünkü genellikle sığ erkekler hakkında gözlemlenmelidir, onlar en son umutsuzluklardır. Hiçbir şeyin onu batıramayacağı mesanenin ihtişamıdır; Bir kez bir kez aşırıya kaçması gereken bir hazine kutusunun kınamasıdır.
(…for it is often to be observed of the shallower men, that they are the very last to despond. It is the glory of the bladder that nothing can sink it; it is the reproach of a box of treasure, that once overboard it must drown)
Herman Melville'in "Pierre: Veya, Belirsizlikler" de yazar, özellikle daha az derin olanlar arasında, erkeklerin doğası ve esneklikleri üzerinde yansır. Sığ bireylerin sık sık iyimser kaldıklarını ve zor zamanlarda bile, sıkıntıya rağmen canlı kalan bir mesaneye benzediğini öne sürüyor. Yüzeyselliği, umutsuzluğa karşı bir kalkan görevi görür ve umutsuzluğun derinliklerinin üzerinde yüzmelerine izin verir.
Tersine, Melville bunu bir kutu hazine ile temsil eden daha derin karakterlerin kaderi ile karşılaştırır. Bir kez zorluklarla karşılaştıktan sonra, bu derin bireyler, deneyimlerinin ağırlığına karşı daha savunmasız oldukları için umutsuzluğa yenik düşebilirler. Bu karşılaştırma, yüzeysellik ve derinlik arasındaki gerilimi vurgular, bu da iyimserliğin sığ bir erdem olabileceğini düşündürür, gerçek derinliğin kendi yükleri ve zorlukları ile gelebileceğini düşündürmektedir.