George Bernard Shaw - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.

George Bernard Shaw - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.
George Bernard Shaw, 1856 doğumlu etkili bir İrlandalı oyun yazarı, eleştirmen ve sosyal reformcuydu. Zamanının sosyal normlarını eleştirmek için kullandığı keskin zekası ve topluma yönelik keskin gözlemiyle tanınır. Shaw'un oyunları genellikle mizahı ciddi sosyal yorumlarla harmanlayarak sınıf, cinsiyet ve politika gibi konuları ele alır. Karmaşık fikirleri drama yoluyla aktarabilme yeteneği, onu modern tiyatronun önemli bir figürü haline getirdi. Shaw'un en ünlü eserleri arasında "Pygmalion", "Saint Joan" ve "Silahlar ve Adam" yer alır. Bu oyunların her biri kimlik, toplumsal beklentiler ve insanlık durumu temalarını araştırıyor. Özellikle "Pygmalion", ünlü müzikal "My Fair Lady" de dahil olmak üzere çeşitli biçimlerde uyarlamalara yol açan sınıf farklılıklarına ve kimlik akışkanlığına değiniyor. Shaw'un karakter gelişimi ve diyalog konusundaki yenilikçi yaklaşımı tiyatro yazımını yeniden şekillendirdi ve bugün oyun yazarlarını etkilemeye devam ediyor. Shaw, tiyatroya yaptığı katkıların ötesinde, Fabian Topluluğu gibi çeşitli sosyal ve politik hareketlerde yer alan kamusal bir entelektüeldi. Kadın hakları, eğitim ve sosyalizm konusundaki savunuculuğu, toplumsal adaletsizliklere meydan okuma konusundaki kararlılığını yansıtıyordu. Shaw, 1925'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı ve eserleri sosyal meselelere ilişkin çağdaş tartışmalarda geçerliliğini koruyan önemli bir edebiyat figürü olarak statüsünü sağlamlaştırdı.

George Bernard Shaw, keskin toplumsal eleştirileriyle tanınan, modern dramanın önemli isimlerinden biriydi.

1856'da doğan sanatçının çalışmaları genellikle sınıf, kimlik ve toplumsal beklenti temalarını öne çıkarıyor.

Mirası yalnızca etkili oyunları değil, aynı zamanda sosyal reform hareketlerine aktif katılımı da içeriyor.

Kayıt bulunamadı.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}