Ender ilk kez hayran olabileceği yaşayan bir zihin bulmuştu.
(For the first time, Ender had found a living mind he could admire.)
"Ender'in Oyunu"nda Ender Wiggin, hayranlık uyandıran bir zihinle karşılaştığında önemli bir duygusal ve entelektüel an yaşar. Bu farkındalık, aldığı yoğun eğitim boyunca liderliğin ve arkadaşlığın karmaşıklıklarıyla yüzleşen Ender için bir dönüm noktasıdır. Kendi yeteneklerinin ve kendisine yüklenen beklentilerin yüküyle boğuştukça, başkalarına ilişkin algısı da gelişir.
Bu alıntı, başkalarındaki zekayı tanımanın ve ona değer vermenin önemini vurgulayarak bireyler arasındaki bağlantı ve anlayış temasını vurgulamaktadır. Ender'in yolculuğu sadece rakipleri yenmekle ilgili değil, aynı zamanda anlamlı ilişkiler kurmak ve ona meydan okuyanlardan öğrenmekle de ilgili. Hissettiği hayranlık, salt rekabet yerine empati ve işbirliğine daha derin bir takdir anlamına geliyor.