Saati çalmaya başladığımızda tatmin olma yeteneğimizi nasıl kaybettiğimizi anlattı. Her gün daha fazlasını başarmak için her zaman daha fazla dakika, daha fazla saat, daha hızlı ilerleme arayışı vardı. Güneşin doğuşları arasında yaşamanın basit neşesi kaybolmuştu.
(He explained how once we began to chime the hour, we lost the ability to be satisfied. There was always a quest for more minutes, more hours, faster progress to accomplish more in each day. The simple joy of living between sunrises was gone.)
(0 Yorumlar)

Mitch Albom'un 'Zamanın Bekçisi' adlı eserinde anlatı, zaman işleyişinin ortaya çıkışının insanın hayat algısını nasıl değiştirdiğini yansıtıyor. İnsanlar zamanı ölçmeye başladıkça, var olmanın getirdiği tatmin duygusu azaldı. Saatin sürekli tik takları, amansız bir üretkenlik arayışını teşvik ediyor ve anın güzelliğini gölgede bırakıyordu.

Bu değişim, anı yaşamanın getirdiği huzurun tadını çıkarmak yerine, zaman biriktirmeye odaklanan, hedeflere ulaşmak için daha fazla dakika ve saat isteyen bir topluma yol açtı. Şafaklar arasındaki basit yaşam deneyiminde bulunan neşenin kaybolması, daha fazlası için çabalarken gerçekten önemli olanı kaybetmenin ironisini vurguluyor.

Votes
0
Page views
488
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes