Douglas Preston tarafından "Mavi Labirent" de, hikaye gerçeğin külfetli doğasını araştırıyor. Karakterler, durumların gerçekliğini bilmenin yıkıcı sonuçlara yol açabileceğinin ağır farkında olur. Bu zorlu bilgi, genellikle insan anlayışının karmaşıklıklarını vurgulayarak konfordan daha fazla acı getirir.
Roman, gerçeğin genellikle erdemli olarak kabul edilirken, aynı zamanda derin bir acı kaynağı olabileceğini öne sürüyor. "Gerçeğin ne kadar korkunç olabileceği" alıntısı, bu ikiliği kapsar ve okuyucuları iç barış ve refahın potansiyel maliyetinde gerçeği arama paradoksunu düşünmeye davet eder.