Dar kafalı düşmanlarımın haklı olduğunu kabul etmek yerine hayatımın geri kalanını hapiste çürümeye hazırım.
(I am ready to rot in jail for the rest of my life rather than admit that my small-minded enemies are right.)
Bu alıntı, muhalefeti yatıştırmaktan ziyade kişisel dürüstlüğe ve ilkelere derin bir bağlılığın örneğidir. İnançlarına meydan okunduğunda kişinin alabileceği kararlı duruşun altını çiziyor ve sonuçları ne olursa olsun sağlam durmanın önemini vurguluyor. Böylesine sarsılmaz bir bağlılık, hapsetme veya zorluklar karşısında bile başkalarına özgünlüğe ve ahlaki inanca öncelik verme konusunda ilham verebilir. Ancak bu aynı zamanda bu kararlılığın maliyeti ve inanç ile inatçılık arasındaki ince çizgi hakkında da soruları gündeme getiriyor. Sonuçta kişinin en çok neye değer verdiği üzerine düşünmeye sevk eder: doğruluk ve dürüstlük ya da toplumsal onay.