Oyuncuları severim; eskiden onlardan biriydim.
(I like actors - I used to be one.)
Bu alıntı, kimlik ve geçmiş deneyimler üzerine ilgi çekici bir bakış açısını ortaya koyuyor. Bu, oyuncu olmaktan zanaatı farklı bir bakış açısıyla gözlemlemeye veya takdir etmeye kadar uzanan kişisel bir yolculuğa işaret ediyor. Bir nostalji duygusu var ve belki de oyunculuğun dönüştürücü gücünün, kişinin hayata bakış açısını ve öz algısını nasıl şekillendirdiğinin kabulü var. Bu kısa açıklama bizi kariyerlerin ve tutkuların kendimize ve başkalarına dair anlayışımızı nasıl etkilediğini düşünmeye davet ediyor ve geçmişteki rollerimizin artık mevcut uğraşlarımız olmasa bile kim olduğumuzun bir parçası olarak kaldığını vurguluyor.