Ben sadece doğu İsa'dan bir köylüsüyüm, bu evlat edinilmiş çocukla herkesin bana bir kutu olarak aptal olduğunu söylemeye devam ettiği.
(I'm just a plain hillbilly from East Jesus Nowhere with this adopted child that everybody keeps on telling me is dumb as a box of rocks.)
Alıntı, konuşmacının mütevazı kökenlerini yansıtır ve kendilerini uzak bir alandan "sade köylü" olarak tanımlar. Mütevazı geçmişlerini ve zekaları ve evlat edinilen çocuklarının yetenekleri konusunda karşılaştıkları toplumsal algıları vurgular. Bu kendi kendini tanımlama, hayatlarında gezindikleri zorlukların ve klişelerin tonunu belirler.
Barbara Kingsolver'ın "Fasulye Ağaçları" nda, kahraman, evlat edinilen çocuklarıyla özel bir bağ geliştirirken beklentilere meydan okuma mücadelesiyle karşılaşır. Bu yolculuk, arka planların kişinin değerini veya potansiyelini belirlemediğini gösteren esneklik, sevgi ve önyargı ile mücadele temalarını göstermektedir.