Yazar, imanın doğası üzerine düşünüyor ve pek çok insanın Tanrı ile yalnızca uygun olduğunda veya iyi zamanlarda ilişki kurarak gündelik bir ilişkiyi tercih ettiğini öne sürüyor. Gerçek bağlılıktan bu şekilde kaçınma, evliliğe ilişkin bazı görüşleri yansıtıyor. Gerçek inanç, tıpkı güçlü bir evlilik gibi, yalnızca kurallara uymanın veya kurallara uymanın ötesinde azim ve bağlılık gerektirir.
Sohbette ayrıca taahhütte bulunmamanın daha derin mutlulukları kaçırmak anlamına geldiği vurgulanıyor. Konuşmacı, yalnızlıkta elde edilemeyecek gerçek mutluluğun, imana tam bağlılığı benimseyenleri beklediğini ima ederek, adanmışlığın getirdiği derin ödülleri örnekliyor.