Dünyanın düzeni bu, dostum. İşçi arılar ve yönetici arılar vardır. İşçi arılar işin sorumluluğunu üstlenir, yönetici arılar ise kendi işlerini üstlenirler.

(It's the way of the world, man. There are the worker bees, and the manager bees. The worker bees take care of the work, the manager bees take care of themselves.)

by {John Sandford}
(0 Yorumlar)

Alıntı, insanları kovandaki arılara benzeterek toplumdaki rol dağılımını vurguluyor. Bu, işçi arılara benzetilen görev ve sorumlulukları özenle yerine getirenlerin var olduğunu, diğerlerinin ise yönetici arılara benzer şekilde kişisel çıkarlara ve yönetime daha çok odaklandıklarını gösteriyor. Bu metafor, çalışanların katkılarının sorumlular tarafından fark edilemediği veya takdir edilmediği çeşitli ortamlarda sıklıkla dengesiz olan dinamikleri yansıtıyor.

Ayrıca bu ifade, bu toplumsal yapıya belli bir teslimiyeti ima ediyor ve onu yaşamın doğasında var olan bir yönü olarak kabul ediyor. "Bu dünyanın düzeni böyle dostum" ifadesi, roller ve motivasyonlardaki bu tür ayrımların hem iş hem de daha geniş toplumsal bağlamlarda sıradan ve belki de kaçınılmaz olduğunun kabul edildiğini gösteriyor. Bu yorum, çaba ve ilgi dağıtımının farklı gruplar arasında eşitsizliği ve kendi kendine hizmet eden davranışları nasıl kalıcı hale getirebileceğinin bir eleştirisi olarak hizmet ediyor.

Stats

Kategoriler
Book
Votes
0
Page views
224
Güncelle
Ocak 21, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}